[ad_1]
Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne kadar 100 yılda ilerlenen aşamada, sanayide kritik teknolojik yatırımlar yapılarak, uzaya erişime kadar varan gelişmeler sağlandı.
AA
Türkiye, Cumhuriyet idaresinde bir asrı geride bıraktı.
Bu 100 yılın içinde imkansızlıklar ve engellemelere rağmen azimle çalışıp millilik ve yerlilik payını artırma azmi var.
Cumhuriyet’in ilk yılları birçok alanda olduğu gibi sanayi alanında da imkansızlıklar ve yetersizlikler barındırıyordu. Ama buna rağmen, yerli üretim anlayışıyla milli sanayinin gelişimi adına girişimlerde bulunuldu.
Türkiye,
sanayi ve teknoloji alanında atılan adımlar sayesinde bugün, kendi arabasını, uydusunu
ve savunma araçlarını üreten, ilk yolcularını da uzaya göndermeye hazırlanan
bir ülke konumuna yükseldi.
İşte 100 yıllık teknolojik gelişme ve sanayide ilerlemenin hikayesi…
1927 yılında çıkarılan Teşvik-i Sanayi
Kanunu çıkartıldı
Yeni sanayi dallarının kurulması, rekabetçi bir sanayinin
oluşması, yabancılara yönelik kapitülasyonların kaldırılması, sanayinin teşvik
edilmesi yönünde gelişmeler yaşandı. 1927 yılında çıkarılan Teşvik-i Sanayi
Kanunu ile milli yatırımlar desteklendi.
“Beş Yıllık Sanayi Planı” doğrultusunda ham
maddesi yurt içinde yer alan demir, kağıt, pamuk alanları desteklenirken,
savunma sanayi alanında girişimlerde bulunuldu.
Ankara’da
uçak fabrikası açıldı
Ankara’da bakım-onarım
atölyesi açıldı. Haliç’te tamamı yerli sermayeden oluşan Türkiye’nin ilk özel
sektör savunma sanayi fabrikası kuruldu. Türk Hava Kurumu (THK) tarafından Ankara’da
uçak fabrikası açıldı.
Ancak, 1923 tarihinden itibaren başlayan milli atılımlar,
İkinci Dünya Savaşı’nın başlamasıyla ve güçlü bir siyasi iradenin olmaması
nedeniyle son buldu. Bu süreçte, çok sayıda teşebbüs başarısızlıkla sonuçlandı.
1941’de kurulan THK Uçak Fabrikası 9 yıllık faaliyetinin sonunda iflasa sürüklendi.
Vecihi Hürkuş’un ürettiği uçağa sertifika verilmezken,
uçuşları izinsiz olduğu için cezalandırıldı. Bir pilotaj hatası sonucu oluşan
kaza gerekçe gösterilerek uçak siparişleri iptal edilen Nuri Demirağ’ın, uçak
bombası üretirken soba üreticisi haline gelmek zorunda bırakılan Şakir
Zümre’nin kaderi de farklı olmadı.
Savunma sanayisi dönemi
1960 yılında başlayan planlı kalkınma dönemiyle
sanayileşmeye verilen önemle OSB’lerin kurulması ve Anadolu’ya yayılması
hedeflendi ve ilk OSB 1962’de Bursa’da kuruldu. Türkiye’de 2002’de 192 OSB
varken bu sayı bugün 389’a çıktı.
1974’te Kıbrıs Barış Harekatı
1974’teki Kıbrıs Barış Harekatı nedeniyle Türkiye’ye karşı
uygulanan ambargo ile ulusal savunma sanayisinin önemi tekrar kavrandı. Bu
alanda geçirilen hazırlık süreci sonrası 1985’te Cumhurbaşkanlığı Savunma
Sanayii Başkanlığının (SSB) temellerini oluşturan Savunma Sanayii Geliştirme ve
Destekleme İdaresi Başkanlığı (SaGeB) kuruldu.
1985-2004 dönemi Türk savunma sanayisi açısından endüstrinin
kuruluş dönemi
1985-2004 dönemi Türk savunma sanayisi açısından endüstrinin
kuruluş dönemi olarak kabul edildi. Bu dönemde altyapı yatırımlarının ardından
yetişmiş insan gücü ve teknoloji açığını kapatmak amacıyla Türk savunma
sanayisi şirketleri alt yüklenici olarak montajla başlayıp, lisans altı üretim
ve çok uluslu projelere ortaklık gibi yöntemlerle kısa sürede büyük gelişme kaydetti.
Teknoloji transferi
Türkiye, bu gelişimi sağlamak için dünyanın en büyük savunma
sanayi ithalatçılarından biri olmak durumunu avantaja çevirerek ithalat
yapacağı şirketlere “yerli katkı mecburiyeti” getirdi, gelişen Türk
savunma sanayisi için devamlılık sağlayan bir iş hacmi ve teknoloji transferi
sağladı.
Daha sonra Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı
(TSKGV) oluşturuldu. Vakfın bünyesi içerisinde ilk aşamada kurulan ASELSAN,
HAVELSAN, TUSAŞ (TAİ-TEİ), İŞBİR, ASPİLSAN ve 1988 yılında kurulacak ROKETSAN
ile Türk savunma sanayisinin sürükleyici gücü haline geldi.
“Defense News Top 100″deki Türk şirketi sayısı 4 oldu
ABD merkezli dünyanın en prestijli savunma sanayi listesi
kabul edilen “Defense News Top 100″deki Türk şirketi sayısı 4’e
yükseldi. Bu şirketler arasında ASELSAN, TUSAŞ, ROKETSAN ve Askeri Fabrika ve
Tersane İşletme AŞ (ASFAT) yer aldı.
Savunma sanayi ihracata başladı
Savunma sanayisinde dünyanın öncü ülkeleri arasında yer alan
Türkiye, çağın savaş paradigmalarını değiştiren İHA ve SİHA’larını birçok
ülkeye ihraç eder hale geldi.
Donanma güçlendi
Donanmasını TCG Anadolu ile güçlendiren Türkiye, Hürkuş’u,
Atak’ı, Anka’yı geliştiriyor, Bayraktar TB2, Akıncı, Kızılema ve Kaan ile dost
ve müttefik ülkelerine güven sağlamaya devam ediyor.
Togg
Türkiye’nin, 60 yıllık rüyası, ülkenin yerli ve milli
otomobili Togg da milletin hizmetine sunulurken, aracın bütün dünya ülkelerine
ihraç edilmesi planlanıyor.
“Tam Bağımsız Türkiye” hedefi
Teknolojik yetkinliklerini üst seviyelere çıkarmak,
“Tam Bağımsız Türkiye” hedefi açısından hayati önem taşırken, bu
noktada, başarılı bir kalkınmanın anahtarının kritik teknoloji ve ürünleri
milli imkanlarla tasarlamak, geliştirmek ve üretim kabiliyetlerini en yüksek
seviyeye taşımaktan geçtiği fark edildi.
Milli
Teknoloji Hamlesi” vizyonu
Geride bırakılan 20 yılda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan liderliğinde birçok alanda büyük atılımlar gerçekleştirilirken, kritik
teknolojilerde “Tam Bağımsız Türkiye” anlayışıyla, “Milli
Teknoloji Hamlesi” vizyonu ortaya konuldu.
Türkiye’nin kalkınma yolculuğunda bir
sıçrama yaşandı
“Milli Teknoloji Hamlesi” ile ileri teknoloji
ürünlerinin yerli imkanlarla üretimi, Türkiye’nin kalkınma yolculuğunda bir
sıçrama oluşturmak, sanayi ve teknoloji alanlarının bütüncül bir yaklaşımla ele
alınması ve topyekün bir seferberlik ruhuyla milli özgüvenin harekete
geçirilmesi hedeflendi.
Ülkenin küresel rekabet gücünü artıracak, ekonomik ve
teknolojik bağımsızlığı temin edecek ve kritik teknolojilerde atılım yapacak
politikaların bir bütün olarak uygulanmasına karar verildi.
2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi
Savunma sanayisinde kaydedilen başarının, sanayinin diğer
sektörlerine de rol model olacak nitelikte yayılması, dijitalleşen dünyada,
pazar olan değil yüksek teknoloji ve katma değer üreten öncü Türkiye için
“2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi” hazırlandı.
TEKNOFEST
TEKNOFEST, Milli Teknoloji Hamlesi, Sanayi ve Teknoloji
Stratejisi ve Deneyap atölyeleriyle daha fazla görünür hale gelen Türk
sanayisinin üretim ve gelişim süreci yeni bir eşiğe geldi.
Uzay yolculuğu başladı
TEKNOFEST’ler organizasyonlarıyla savunma sanayisindeki
atılımlar vatandaşlara ve dünya kamuoyuna yakından tanıtılmaya başlandı.
“Bir çocuk gelsin bir uçağa dokunsun” sloganıyla çıkılan yolda,
savunma ve uzay sanayisinin ihtiyacını karşılayacak nitelikli insan gücünün
oluşturulması sağlandı.
Araştıran, geliştiren ve üreten gençlik için 81 şehirdeki
125 Deneyap teknoloji atölyesinde 11 yaşından itibaren özel yetenekli gençler
tespit edilerek bilimle teknolojiyle buluşturuluyor.
İnsansı yapay zeka, gelişmiş sesli sistemler, uç yapay zeka,
dijital gerçeklik, 5G, otonom araçlar, akıllı ev ve şehirler yeni teknolojik
dönüşümün birer parçası olarak öne çıktı.
İMECE ile uzaydan görüntü alınıyor
Uzay alanında da önemli ülkelerden biri olmak adına gayret
gösteren Türkiye, “uzaydaki gözü” ilk yerli ve milli yüksek
çözünürlüklü yer gözlem uydusu İMECE ile uzaydan görüntü alma ihtiyacını
gidermeye başladı.
Çağın gereklerine uygun hareket etmeye çalışan ülke,
paradigma değişimlerini yakalarken, Türkiye’nin küresel bir üretim üssü haline
dönüştürme hedefiyle ilerleyişi sürüyor.
Milli Uzay Programı kapsamında ilk Türk uzay yolcusunu 2024
yılında uzaya göndermeye hazırlanan Türkiye, Ay Misyonu çerçevesinde Ay’a kendi
geliştirdiği ve ürettiği uzay aracıyla erişmeyi hedefliyor.
İhracatta da rekorlar geldi
Yatırımıyla üretimiyle, istihdamıyla, ihracatıyla
Türkiye’nin kalkınmasının lokomotifi olan Türk sanayisinin geçen yıl
gerçekleştirilen 254 milyar dolarlık rekor ihracatının yüzde 95’i imalat
sanayisi alanında yaşandı.
Bununla birlikte, savunma ve havacılık ihracatı 2002’de
sadece 248 milyon dolarken 2022’de 4,5 milyar dolar düzeyine erişti. 2023’te
ise Türkiye’nin savunma ve havacılık ihracatının 6 milyar doları aşması
bekleniyor.
AR-GE ve inovasyon ekosistemi
İnşa edilen AR-GE ve inovasyon ekosistemiyle Türkiye bugün
beyaz eşya, ticari araç, güneş paneli ve çimento üretiminde Avrupa’da 1’inci
sırada bulunuyor.
Gelecek teknoloji üretim planları
Türkiye, 100 yılın sonunda, karada Arktik dahil ayak
basılmadık yer bırakmazken, uzayda da faaliyet gösteren ülkeler arasına girdi.
Otomotiv başta olmak üzere, coğrafi konumu itibarıyla
çeşitli stratejik sektörlerin de üretiminin yapıldığı bir ülke haline gelen
Türkiye, bu alanda çeşitliğini artırmak üzere ülkelerle işbirliğini
geliştirmeye devam ediyor.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı çalışıyor
Türkiye’yi yatırım, üretim, istihdam ve ihracat odaklı
politikalarla geliştirip kalkındırma sürecinde Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı da
kritik teknolojilerde bağımsızlık, ileri teknoloji ihracatını hedeflenen
düzeylere çıkarabilmek, katma değerli üretimi daha yaygın hale getirebilmek ve
mutlaka nitelikli istihdam politikalarını hayata geçirmek üzere çalışmalarını
sürdürüyor.
Uçan akıllı mobilite
sistemleri hedefi
Gelecek dönemde 5G teknolojilerinden uçan akıllı mobilite
sistemlerine, yüksek hızlı trenden bataryaya, güneş enerjisinden rüzgar
türbinlerine, biyoteknolojik ilaçlardan akıllı tıbbi cihazlara, endüstriyel
robotlardan teknolojik gıdaya, finansal teknolojilerden yeni nesil uydu
teknolojilerine kadar, birçok alanda büyük atılımlar gerçekleştirilmesi
planlanıyor.
Haber Kaynağı: Anadolu Ajansı (AA)
[ad_2]