[ad_1]
Son dönemin başarılı kadın vokallerinden Melek Mosso, katıldığı programda nasıl bir çocukluk yaşadığını anlattı.
ensonhaber.com
Son dönemin en çok konuşulan ünlü ismi şarkıcı Melek Mosso,
Ceyda Düvenci’nin sunuculuğunu yaptığı ‘Bambaşka Sohbetler’ programına konuk
oldu.
Mosso, katıldığı programda tüm samimiyetiyle çocukluk
yıllarında yaşadığı olayları anlattı.
“Hiç çocuk olmadım”
“Hiç çocuk olmadım, keşke o kadar çabuk
büyümeseydim.” diyen ünlü şarkıcı, çocukluk yıllarında yaşadığı
çaresizlikleri anlattı:
“Kardeşimi ben büyüttüm”
“Kardeşimi ben büyüttüm. Annemle babam çalışıyordu. Hiçbir zaman çocuk olmadım ben. Keşke o kadar çabuk büyümeseydim.
“Bakıcı bakıcı geziyorduk”
Ben yedi yaşında büyüdüm. Denizli’ye taşındığımızda beş
yaşındaydım, bakıcı bakıcı geziyorduk annemle babam çalıştığı için. Bir gün
bakıcının kızı, kardeşimin gözüne yanan bir çubuk soktu. Kadın zaten bizi
dövüyordu ve odaya kilitliyordu.
Şu an o yıllarımla barıştım ama aklıma gelen ilk şey
kardeşime zarar verilmiş olması, birinin beni dövmesi, kardeşimi dövmesi ve
kilitliyor.
“En kötü anım bu”
Ne bir su var, ne tuvalet var ve seni bırakıp gezmeye
gidiyor. İnsanca bir davranış değil, korkunç. Hatırladığım en kötü anım bu.
“Ben Süleyman’a bakarım”
Anneme ‘Ben Süleyman’a bakarım, bizi çok dövüyor, aç
bırakıyor’ dedim. Annem çok ağladı, çok üzüldü.
Ne yapacağını bilemedi, imkansızlıklar var. Annemin iki
çocuğu var, işe gitmek zorunda. Annem de ‘Tamam’ dedi, beni en çok büyüten
şeylerden biri işte.
Kadın çözümsüzlüğün içinde, akrabalara koşuyor, akrabalar
bize bakmıyor, komşu ‘Ben bakamam’ diyor. Ben evde kardeşime bakmaya başladım.
“10 yaşında kadın oldum, anne oldum”
Yedi yaşında kardeşine bakan kız, sonra evi temizlemeye
başladı, sonra yemek yapmaya başladı; kardeşi hasta olduğunda bakıyor, dışarıda
olduğunda arayıp buluyor. Hatırladığım şeyler çok ama bazılarını hatırlamak
istemediğim için hafızamdan silmişim. 10 yaşında kadındım ben, çocuk değildim!
10 yaşında kadın oldum, anne oldum. Çocukluğumun travmalarını sonradan tamir
etmeye çalıştım, hâlâ çalışıyorum, kırık dökük; yaraları var. Herkesin olduğu
kadar ama benimki daha zordu.”
[ad_2]