[ad_1]
2016 yılında diplomatik bağlarını koparan İran ile Suudi Arabistan, 7 yıl aradan sonra diplomatik ilişkilerin yeniden başlatılması ve büyükelçiliklerin karşılıklı olarak açılması konusunda anlaştı. Geçmişi gerilimlerle dolu olun iki ülkenin bir araya gelmesi için Çin arabuluculuk rolünü üstlendi.
İran ile Suudi Arabistan, beyaz bayrakları çekti…
İki ülke, Körfez’de istikrar ve güvenliği tehdit eden ve
Yemen’den Suriye’ye Orta Doğu’daki çatışmaları körükleyen düşmanlık yıllarının
ardından ilişkileri yeniden kurma kararı aldı.
2 ay içerisinde büyükelçilikler açılacak
Çin’in aracılık ettiği anlaşma, iki rakip Orta Doğu gücünün
üst düzey güvenlik yetkilileri arasında Pekin’de daha önce açıklanmayan 4
günlük görüşmelerin ardından duyuruldu.
İran, Suudi Arabistan ve Çin tarafından yapılan açıklamaya
göre Tahran ve Riyad diplomatik ilişkileri yeniden başlatma ve iki ay içinde
büyükelçilikleri yeniden açma konusunda anlaştı.
Açıklamada “Anlaşma devletlerin egemenliğine saygı ve
içişlerine karışmama ilkelerinin teyidini de içeriyor.” denildi.
Gerilim dolu yıllar…
Bu iki ülkenin geçmişi gerilimlerle dolu…
Her şey Suudi Arabistan yetkililerinin 1979 yılında İran’da mezhep
temelli bir yönetimin kurulmasıyla başladı.
Suudiler, Tahran’ı kendilerine bölgede rakip gördü.
Bunun üzerine Tahran’daki Suudi Arabistan Büyükelçiliği
1988’de işgal edildi.
Olayda bir Suudi diplomat öldürüldü.
Riyad yönetimi İran ile diplomatik ilişkileri kesti.
1991 İlişkiler normalleşti.
ABD’nin işgal edip yeniden yapılandırdığı Irak’ta iktidarı
2003’te İran etkisindeki Şiilere teslim etmesi, Riyad’ın güvenlik kaygılarını
artırdı.
Lübnan’da Suudi Arabistan destekli siyasi grupların rakibi
olan İran destekli Hizbullah, 2006’da İsrail ile savaşta görece psikolojik ve
siyasi üstünlük sağladı.
Bu gelişme, Şii jeopolitiğinin yükselişi olarak yorumlandı.
İran’ın 2007 yılında Irak’ta güçlenen nüfuzu ve Körfez’deki
Şii azınlıkların artan siyasi beklentileri bölge yönetimlerinde endişeye yol
açtı.
Suudi Arabistan da, Irak’ta İran’a nüfuz alanı açtığı
gerekçesiyle 2008’de ABD’ye baskılarını artırdı.
Suudi Arabistan, 2011’de Arap Baharı’nın etkisiyle
Bahreyn’de gösterilere başlayan ve İran’ın destek verdiği Şii hareketini askeri
birlikler göndererek bastırdı.
Suudi Arabistan’ın şu an Dışişleri Bakanlığı görevinde olan
dönemin Washington Büyükelçisi Cubeyr’e suikast planlayan iki İranlı 2011’de
yakalandı.
2011-2015 Suriye iç savaşında İran ve Hizbullah rejime,
Suudi Arabistan ise muhalefete destek verdi.
İran ve Hizbullah doğrudan askeri güç göndererek, savaşın
tarafı haline geldi.
İran destekli Husiler 2015’te Yemen’in büyük bölümünü ele
geçirdi.
Cumhurbaşkanı Hadi, Riyad’a sığındı.
Suudi Arabistan liderliğindeki koalisyon Husilere karşı hava
saldırıları başlattı.
İran, geçen yıl temmuz ayında nükleer müzakerelerde uzlaştı.
Batı ilişkilerinin normalleşme sinyalleri vermesi, bölgedeki
hareket alanının genişlemesinden endişe eden Suudi Arabistan ve Körfez
ülkelerinde huzursuzluğa neden oldu.
Mina’da geçen eylül ayında yaşanan izdihamda aralarında
yüzlerce İranlının olduğu çok sayıda hacı adayı hayatını kaybetti.
İran, Suudi Arabistan’ı ihmal ve gerçek sayıları saklamakla
suçladı.
İkili ilişkileri değerlendirmek amacıyla geçen ay taraflar
arasında dışişleri bakan yardımcısı düzeyinde görüşmeler başladı.
Suudi Arabistan yönetiminin 2 Ocak’ta aralarında Suudi
Arabistan vatandaşı Şii din adamı Ayetullah Nemr Bakır en-Nemr’in de bulunduğu
47 kişiyi idam etmesi ve bunun üzerine Tahran’daki Suudi Arabistan
Büyükelçiliği’nin ateşe verilmesi, onlarca yıldır inişli çıkışlı süren iki ülke
ilişkilerinde gerilimi artırdı.
[ad_2]