[ad_1]
Dünya Meteoroloji Örgütü (DMÖ), iklim değişikliğinin ve aşırı hava olaylarının insanları göçe zorladığını belirtti.
![İklim değişikliği insanları göçe zorluyor](https://icdn.ensonhaber.com/crop/703x395-85/resimler/diger/kok/2023/08/05/iklim-degisikligi-insanlari-goce-zorluyor_d80ac922.jpg)
AA
Dünyada iklim değişikliği birçok soruna yol açmaya devam ediyor.
Dünya Meteoroloji Örgütü (DMÖ) İklim İzleme Başkanı Omar Baddour, son yıllarda dünya genelinde iklim değişikliği kaynaklı aşırı doğa
olayları, bunun etkileri ve sonuçları ile bu konudaki öngörülere ilişkin
AA muhabirinin sorularını yazılı olarak yanıtladı.
“Aşırı sıcaklar ve yağışlar, insan sağlığına ve çevreye zarar veriyor”
Son dönemde
aşırı sıcaklar ve yağışların, kuzey yarım küreyi geniş çapta
etkilediğini kaydeden Baddour, bunun insan sağlığına ve çevreye büyük
zararlar verdiğini belirtti.
Baddour, temmuzun şimdiye kadar
kaydedilen en sıcak ay olmasının beklendiğine dikkati çekerek, karadaki
yüksek sıcaklıkların yanı sıra Akdeniz, Kuzey Atlantik ve Meksika
Körfezi’ndeki geniş alanlarda zararlı deniz ısı dalgalarına ve rekor
deniz yüzeyi sıcaklıklarına tanık olunduğunu ifade etti.
Orman
yangınlarının Yunanistan, İtalya, Cezayir ve İspanya dahil Akdeniz’in
bazı bölgelerinde ve Kanada’da yıkıma, can kayıplarına ve binlerce
kişinin tahliye edilmesine yol açtığını kaydeden Baddour, Kanada’daki
orman yangınlarının, Kuzey Amerika’daki milyonlarca kişinin hava
kalitesine zarar verdiğinin altını çizdi.
Baddour, “Yakın dönemde
şiddetli yağış ve sellere de tanık olduk. Örneğin, Pekin, kısa süre önce
rekor derecede yağış aldı. İklim değişikliğiyle artan, El Nino gibi
artık gelişmiş hava olayları tarafından tetiklenen daha aşırı ve büyük
etkisi olan hava trendleri görüyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
![İklim değişikliği insanları göçe zorluyor](https://icdn.ensonhaber.com/resize/703x0-85/resimler/diger/kok/2023/08/05/iklim-degisikligi-insanlari-goce-zorluyor_d823f284.jpg)
“İklim değişikliği, uzak bir gelecek tehdidi değil”
“İklim
değişikliği, sadece uzak bir gelecek tehdidi değil, şimdi burada ve
günlük hava durumumuzda vuku buluyor.” ifadesini kullanan Baddour, sera
gazı emisyonlarını azaltmak, sıcaklık artışını Sanayi Devrimi öncesi
dönemin maksimum 2 derece üzerinde tutmak ve Paris Anlaşması’nın
hedeflerine ulaşmak için çalışmaların artırılması gerektiğini vurguladı.
DMÖ’nün
toplumların iklim değişikliğine uyum sağlaması amacıyla çalışmalar
yürüttüğünü kaydeden Baddour, bu sebeple dünyadaki herkes için daha iyi
erken uyarı sistemi geliştirmeyi amaçladıklarını belirtti.
Baddour, şöyle devam etti:
“İklim değişikliği, birçok ülkenin karşı karşıya olduğu kalkınma sorunlarıyla doğrudan veya dolaylı bağlantılı. Yenilenebilir enerji, hava ve iklim hizmetlerine yatırım, çeşitli yönetim seviyelerinde yaygınlaştırılmalıdır. (İklim değişikliğiyle ilgili) Araştırma ve geliştirme, özellikle gelişmekte olan ülkelerde yetersiz bir şekilde finanse ediliyor ve bunun değişmesi gerekiyor çünkü iklim değişikliğine uyum için pratik ve uygulanabilir çözümleri yenilemenin ve finanse etmenin tek yolu bu.”
Baddour, bireysel tüketim davranışlarında
karbon ayak izini azaltarak daha yeşil ve daha az fosil bazlı iklim
değişikliği konusunda sorumlu vatandaş olunması gerektiğine dikkati
çekti.
![İklim değişikliği insanları göçe zorluyor](https://icdn.ensonhaber.com/resize/703x0-85/resimler/diger/kok/2023/08/05/iklim-degisikligi-insanlari-goce-zorluyor_d8254707.jpg)
“Akdeniz’de hava ve deniz sıcaklığı ile aşırı iklim olayları, küresel ortalamanın üzerinde artacak”
Akdeniz
bölgesi ve Türkiye’de son yıllardaki aşırı sıcaklar ve kuraklığa işaret
eden Baddour, Birleşmiş Milletler (BM) bünyesindeki Hükümetler Arası
İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) hazırladığı Sentez Raporu 6.
Değerlendirmesi’nde Akdeniz’e ayrılmış bilimsel bulguların olduğu bölüme
atıf yaptı.
Buna göre, 21’inci yüzyılda iklim değişikliğinin
Akdeniz bölgesinde yoğunlaşmasının beklendiğini kaydeden Baddour,
“Akdeniz’de hava ve deniz sıcaklığı ile aşırı iklim olayları (özellikle
ısı dalgaları), muhtemelen küresel ortalamanın üzerinde artmaya devam
edecek. Yağışlar, emisyon durumuna göre yüzde 4 ile 22 arasında
azalacak. Aşırı yağışlar, özellikle bölgenin kuzey bölümünde artacak ve
kuraklık birçok alanda daha yaygın hale gelecek.” ifadelerini kullandı.
Baddour,
Akdeniz’deki su seviyesinin gelecek yıllar ve yüzyıllarda daha da
yükseleceğinin tahmin edildiği uyarısında bulunarak, halihazırda 42
milyon kişiye ev sahipliği yapan Akdeniz’de kıyı şeridinin yüzde 37’si
boyunca uzanan alçak alanlarda taşkın risklerinin arttığını belirtti.
Özellikle
Güney ve Doğu Akdeniz bölgesinde deniz seviyesinin yükselmesine maruz
kalan insanların sayısının 2050’ye kadar artacağına dikkati çeken
Baddour, bu artışın 2100’de şimdiki döneme kıyasla yüzde 130’a
ulaşacağının tahmin edildiğini bildirdi.
Baddour, “İklim
değişikliği su mevcudiyetini tehdit ederek nehirlerdeki düşük akışları
ve yıllık akışı yüzde 5-70 azaltarak hidroelektrik kapasitesini
daraltıyor. Yağmurla beslenen mahsullerin verimi bazı yerlerde yüzde 64
oranında azalabilir.” ifadelerini kullandı.
İklim değişikliğinin
dünya genelinde şimdiden etkisini gösterdiğini vurgulayan Baddour, sera
gazlarını azaltmak için ne kadar beklenirse bu duruma uyum sağlamanın o
oranda zorlaşacağının altını çizdi.
![İklim değişikliği insanları göçe zorluyor](https://icdn.ensonhaber.com/resize/703x0-85/resimler/diger/kok/2023/08/05/iklim-degisikligi-insanlari-goce-zorluyor_d827b136.jpg)
“Pakistan’daki aşırı yağışlar 8 milyon kişiyi yerinden etti”
Baddour,
“Aşırı hava olayları ve iklim değişikliği, halihazırda insanları göçe
zorluyor ve yerlerinden edilmelerine katkıda bulunuyor. WMO’nun Küresel
İklim Durumu raporları, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği ve Uluslararası
Göç Örgütü gibi ortaklarının katkılarına dayalı olarak artık iklim
değişikliğinin sosyoekonomik etkilerini de hesaba katıyor.” bilgisini
paylaştı.
Bu konuya ilişkin dünya genelinden örnekler veren
Baddour, Pakistan’da geçen yıl temmuz ve ağustosta rekor düzeyde
yağmurların kaydedildiğini hatırlatarak,“(Pakistan’daki yağışlar) Bu
aşırı iklim olayından 33 milyon kişi etkilendi, 1700’den fazla kişi
yaşamını yitirdi ve yaklaşık 8 milyon kişi yerinden edildi.” ifadesini
kullandı.
Baddour, Pakistan’daki toplam hasar ve ekonomik kayıpların 30 milyar dolar olarak değerlendirildiğine işaret etti.
Somali’de
yıl boyunca kuraklığın kırsala ve çiftçilerin geçim kaynaklarına büyük
etki ettiğini, açlığın yol açtığı yıkıcı sebeplerle yaklaşık 1,2 milyon
kişinin ülke içinde yerinden olduğunu anlatan Baddour, bu kişilerin 60
binden fazlasının Etiyopya ve Kenya’ya geçtiğini belirtti.
“Etiyopya’da
kuraklıkla bağlantılı 512 bin kişi ülke içinde yerinden oldu.”
bilgisini paylaşan Baddour, iklim değişikliğinin gıda güvensizliği
üzerinde de büyük etkisinin bulunduğunu kaydetti.
[ad_2]